Etiket Arşivi: ingilizce

Possessive Pronouns

The car in the front is mine. (Öndeki araba benim-benimki.) There are many keys here. Which of these are yours? (Burada bir çok anahtar var. Seninki bunlardan hangisi?) a former colleague of mine (benim eski bir meslektaşım) an old friend of hers (onun eski bir arkadaşı)         …

Devamını Oku »

Possessive Adjectives

Possessive Case a) ‘Possessive case’ sahiplik durumunun isimlerle birlikte kullanılmasıdır. Bu durumda isimlerin sonuna (‘s) takısı eklenir.   The new manager‘s performance is not as satisfactory as we have expected. (Yeni müdürün performansı beklediğimiz kadar tatmin edici değil.) b) İsim çoğulsa, yani sonunda (s) varsa yalnızca (‘) koymak gerekir. The …

Devamını Oku »

OBJECT PRONOUNS

                 Object Pronouns, nesne zamirleri anlamına gelir. Nesne zamirleri, cümlede nesne durumundaki ismin yerini alırlar. I bought her a birthday present. (Ben ona bir doğum günü hediyesi aldım.) I bought a birthday present for her. ( Ben onun için bir doğum günü hediyesi …

Devamını Oku »

The Emperor’s New Clothes Türkçe

Once upon a time on emperor lived in a country. His most favorite hobby was clothes. He liked clothes very much. Everyday he bought some new clothes. He never wore the same clothes for more than an hour each day. Everybody in the country knew his interest and came to …

Devamını Oku »

Deyimsel Fiiller – 3.Hafta Kelimeleri

To get through ➡ telefonla ulaşmak, başarılı olmak, tüketmek To take after ➡ benzemek To call for ➡ istemek, gerektirmek, çağrıda bulunmak To back up ➡ desteklemek, doğrulamak To run up ➡ fırlamak, artmak To cope with ➡ başa çıkmak To deal with ➡ ele almak, çözmek, başa çıkmak To …

Devamını Oku »

Zarflar – 3.Hafta Kelimeleri

Extremely ➡ oldukça Fairly ➡ oldukça, adil bir şekilde Fully ➡ tamamen Generally ➡ genellikle Gradually ➡ aşama aşama Greatly ➡ büyük oranda Hardly  ➡ neredeyse hiç Heavily ➡ yoğun şekilde Highly ➡ son derece Hopefully ➡ umutla, ümit ederek

Devamını Oku »

Fiiller – 3.Hafta Kelimeleri

To allow   izin vermek, olanak tanımak To allow   izin vermek, olanak tanımak To alter   değiştirmek To announce   ilan etmek, duyurmak To anticipate   beklemek, ummak To appeal   cezbetmek, başvuruda bulunmak To appear   görünmek, ortaya çıkmak To apply   uygulamak, başvurmak, kullanmak To appoint   atamak To appreciate   beğenmek, takdir etmek

Devamını Oku »